Temelleri Hipokrat ve Pluton’a dayanan bir tıp bilimi olan homeopati, 18.yy sonlarında Alman tıp doktoru Samuel Hahnemann (1755-1843) tarafından geliştirilerek ilkeleri belirlenmiş, adı konmuş ve 200 yıldır tüm dünyada etkili ve güvenilir bir şekilde kullanılan bir tedavi sistemi olmuştur.
Tıp doktoru olan Hahnemann dönemin tıp uygulamalarını yanlış bulduğundan hasta bakmayı bırakarak kimyager olarak çalışmaya ve tıp kitapları tercüme etmeye başladı.Tercümeleri sırasında Güney Afrika’da sıtmada kullanılan kınakına çiçeğinin etkisi dikkatini çektiğinden kendi üzerinde denedi ve kınakınanın sağlıklı bir bedende nasıl sıtma etkisi yarattığını gördü. Deneylerine devam ederek ”benzer benzeri tedavi eder” kuramını homeopatinin temel prensibi olarak benimsedi. Aslında bu kuramı ilk bulup geliştiren kişi MÖ 5.yy’da yaşayan tıp biliminin babası kabul edilen Hipokrat idi.15. yy’da İsviçre’li Paracelcus, Hippokrat’ın ortaya attığı tedavide benzerlik kuramını daha da geliştirerek tekrar gün ışığına çıkardı.Yüzlerce deney ile desteklediği bu yaklaşıma “homeopati” adını vererek bilimsel bir çerçeveye oturtan Samuel Hahnemann 1796 da homeopati ile ilgili ilk kitabını yazdı. 1810 yılında homeopatinin prensiplerini “Organon” adlı kitabında topladı ve 2 sene sonra Leipzig üniversitesinde homeopati öğretmeye başladı. Hahnemann’ın ölümünden sonra birçok tıp doktoru tarafından uygulanan homeopati 1849 Londra’da ilk homeopatik hastanenin açılması ile İngiltere’de de tanınmaya başladı.
1800’lerin sonlarına doğru Amerika’da ilk homeopatik tıp fakültesi kuruldu.
1900’lerin başında Amerika’da 22 homeopatik tıp okulu , 100 homeopatik hastane ve 1000 den fazla homeopatik ilaç satan eczane bulunmaktaydı. Stanford Üniversitesi, Boston Üniversitesi, New York Tıp Fakültesi gibi tanınmış okullar homeopati eğitimi veren okulların arasındaydı. 1920’lerde Amerikan Tıp Birliği’nin kurulması ve ilaç firmalarının kullanımı kolay ve pratik ilaçları piyasaya sürmesi ile homeopati Amerika’da geçerliliğini kaybederken eğitim kurumları birer birer kapandı.
Amerika Birleşik Devletleri’nde homeopatiye ilgi 20. yüzyılda giderek azalsa da, Avrupa ve Asya’daki ülkeler de dahil olmak üzere diğer dünya ülkelerinde artarak devam etmektedir.